Renkli Bireyler Çocuk Evi, arsası 1.800 m2, bina oturumu 400 m2, kapalı alanı 1.600 m2 olup, 50 m2’lik sınıflardan oluşmaktadır. 2 – 3 yaş grubu için uyku odaları ve anneler için ayrı bir emzirme odası bulunmaktadır. İngilizce eğitim sınıflarımız, görsel sanatlar, müzik, kitap okuma ve yoga sınıflarımız mevcuttur. Etkinlik ve toplantı salonumuz mevcuttur. Yüzme havuzu ve soyunma odaları bulunmaktadır. Mutfağımız kendi binamızda olup, yemekhanemiz ile iç içedir. Bina komple yerden ısıtmalıdır. Soğutma ise VRF klima sistemi ile sağlanmaktadır. Zemin, hiç petrokimya içermeyen Targett marka linoleum ile kaplıdır. Okuldaki dolaplar, sandalyeler, masalar ve materyaller masif ağaçtan yapılmıştır. Bahçedeki oyun parklarımız tamamen ahşaptan oluşmaktadır. Bahçemiz çimle kaplıdır. (Yapay çim değil) Toprak altında 2 adet hobbit evimiz mevcuttur. Her birinden bir adet olmak üzere çeşitli meyve ağaçları bulunmaktadır. Yeterli kapasitede jeneratörü mevcuttur.

Veli Görüşleri
Merhabalar. İkizlerim daha çok evdelerdi aslında Rüzgar ve Kuzey. Onlar prematüre doğdukları için birazcık problemlerimiz vardı ve bu süre içinde genelde evde kaldık. Sosyal çevre adaptasyonu daha çok kendi başlarına oynadılar evde. Birbirlerinden başka arkadaşları çok fazla olmadı. Buraya farklı sınıfta başladılar ve ona rağmen çok güzel adapte oldular. Birbirlerini özleyip daha çok keyif aldılar birbirleriyle oynamaktan. Burası onlara çok şey kattı çünkü birlikte zaman geçirmek dışında farklı arkadaşları oldu. Ve o farklı arkadaşlarıyla keyif alarak oynadılar. Buraya gelmekten gerçekten mutlular. Arkadaşlarını da seviyorlar ve özlüyorlar, hafta sonları özellikle. Gayet mutlu bir başlangıç yapıyorlar pazartesi okula geldiklerinde. Onlara ev içinde de kattığı şeyler var. Kendi yemeklerini kendileri yiyorlardı zaten ama şu anda daha sistemli bir şekilde yemeye başladılar. Kendi eşyalarını kaldırmaya, oyuncaklarını toplamaya başladılar. Yani bunun gibi birçok faaliyetlerini daha geliştirdiler. Konuşmaları daha gelişti. Bunun gibi birçok şey kazandırdı aslında bize. Teşekkür ediyorum bu yüzden.
Tam da farkındalığı arttı aslında. Daha bilinçli hareket ediyor. Bir birey olduğunun farkında. Daha fazla sorguluyor.
3 yıldır gönderiyorum oğlumu Montessori Okulu’na. Kıyaslamayı hem oğullarım arasında hem öğrencilerim arasında görebiliyorum. Öğrencilerim daha soyut öğrenmek zorunda kalıyorlar ve bunu kafalarında oturtamıyorlar maalesef. Şu an üçüncü sınıf öğretmeniyim. Basamaklı sayıları verdik bu yıl çocuklara. Ama soyut bir şekilde öğretmeye çalıştığımız için sene başından beri hangi materyali hazırlarsam hazırlayayım, neyi uygulamaya çalışırsam çalışayım bazı çocuklar hala üç basamaklı sayıları okuyamıyorlar ve yazamıyorlar. Ama burada görüyorum ki bu okulda benim şu an devam eden oğlum beş yaşında, üç basamaklı sayıları da dört basamaklı sayıları da tanıyor, yazabiliyor, bunları ritmik şekilde sayabiliyor, şekillerle gösterebiliyor. Onu o kadar somutlaştırmış ve kafasına oturtmuş ki hiçbir şey yapmamıza gerek yok, öğretmenlerimiz de zaten sağ olsun bu eğitimi çok iyi vermişler. Dil eğitiminde de aynı şekilde. Ben sınıfta çocuklara harfleri tanıtırken burada öğretmenlerimizin yaptığı gibi materyaller hazırlamaya çalışıyorum. Dokunarak, seslendirerek, görsellerle tanımlamaya çalışıyorum ama bunu 3-6 yaş arasında almadıkları için ve gerçekten somutlaştıramadıkları için çok soyut kalıyor. Yani süreç giderek uzuyor. Çocuklar zorlanıyorlar, kaygı düzeyleri artıyor, aileler zorlanıyor, biz zorlanıyoruz, kopukluklar yaşıyoruz, sınıfta dengeyi kuramıyoruz. Sınıfımız buradakiler gibi de değil hani hepsi aynı yaşta ama hepsi farklı. Yani çocuklar yakalayamıyorlar, gerçekten somutluğu yakalayamadıkları için belki de. Buradaki Montessori eğitimindeki akademik yönün somutlaştırarak gerçek hayatla desteklenmesi çocuklarda öyle büyük bir kalıcılık yaratıyor ki zaten ilkokul öğretmenleri buradan gelen öğrencilerdeki o farkı görüyorlardır. Ben evde oğullarımda da görüyorum. Şu an ikinci sınıfa giden büyük oğlum bölme işlemini yaparken, anasınıfındayken bölme işleminin bölmenin ne demek olduğunu bilmiyordu. Ama şu an 5 yaşındaki buraya 3 yıldır devam eden oğlum bölme işlemini yapıyor, yapmak istiyor, somutlaştırarak bize gösteriyor. Abisinin bölmelerinin basit olanlarını bile yapabiliyor evde, arada 3 yaş fark olmasına rağmen. Çok güzel dönütler alıyoruz. Çok memnunuz Montessori eğitiminden.
Aslında sunumdan önce evde yaptığı şeyleri gördüğümde nasıl yapabiliyor diye düşünüyordum. Sunumdan sonra anlayabiliyorum ne kadar sabır gerektirdiğini bazı işlerin, ne kadar sorumluluk gerektirdiğini. Onlardan kaynaklı da evdeki hareketlerinin geliştiğini, mesela bazı şeyleri bizde görmediği halde ismini bilmediği halde, burada öğreniyor ki evde şaşırıyorduk. “Aa niye böyle söylüyor acaba nerden öğrendi bunu, hiç görmemişti ama söyleyebiliyor.” diyoruz. Oradan farkındalığının da arttığını gördük.
Montessori eğitimlerinin kesinlikle çocuğa ilk başta kattığı şeyin kendine güven olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şeyi, evde verdiğimiz şeyleri kendi başına yapmaya çalışıyor. Destekli bir şekilde yemeğini de, oyunlarını da, boyamasını da ona fırsat tanıdığımız zaman kendi başına yapmaya çalışıyor. Yani kendine güven bence. Küçük yaşta okula verdiğimiz için ilk başta konuşmuyordu, şimdi konuşmayan çocuktan kendini çok iyi ifade eden ve yaşından beklenmeyecek cümleler kuran bir hale geldi. Bu benim için bir artıydı. Onun dışında mutlu olması, arkadaşlarıyla beraber her gün severek okula gelmesi, bir okul gibi değil de oyun arkadaşlarının olduğu bir yer gibi görüyor burayı. Onun için de çok seviniyorum.
Aslında buraya geldiğimde, Asil’in burada gördüğü ve uyguladığı şeylerin bu kadar hayatımda olacağını fark etmemiştim. Buradaki sunumlardan anladım ki Asil evde de aslında burada öğrendiği şeylerin devamını uyguluyormuş. Kendi ayakkabısını eve geldiğinde alır çıkartır, yerine koyar. Montunu alır asar, asamaz tabi de benim yardımımla asar. Mesela ortada bir şey gördüğünde alır tezgaha koyar. Böyle küçük küçük, bunları hayatında elinden geldiğince uyguladığını gördüm.
Kızım, geçen sene Renkli Bireyler Montessori Okulu’ndan mezun oldu ve bu sene birinci sınıfa gidiyor. Küçük kızım da 2 yıldır burada eğitimine devam ediyor. Büyük kızımdan deneyimlerimi size anlatabilirim. Montessori sisteminde biz de birinci sınıfa ve ilkokula geçtiğinde kaygılar taşıyorduk. Çünkü burada aldığı sistem ve ileride maruz kalacağı eğitim sistemi birbirinden tamamen farklı sistemler. Ama kendisi bizden çok daha hızlı bir şekilde adapte oldu ve kabullendi yeni sistemi. Aslında ikisinin tamamen farklı birer sistem olduğunu algıladı diyebilirim daha çok. Ve biz bundan sonra Montessori sisteminin tamamen artılarını görmeye başladık. Tamamen sorumluluk sahibi bir çocuk olarak yeni sisteme çok çabuk adapte oldu. Diğer arkadaşlarıyla olan iletişimiyle de. Çünkü burada farklı yaş gruplarıyla beraber çalışıyorlar, yardım severliliği ve bilgi paylaşımını da görüyorlar. Orada da ileri seviyede başladığı için bunu arkadaşlarına yansıtmaya başladı. Montessori sisteminde zaten sorumluluk sahibi olarak yetiştiği için öğretmenin verdiği ödevlerin takibini kendisi yapabiliyor, o yüzden çok memnunum Montessori sisteminden. Öğretmenlerimize ve eğitmenlerimize teşekkür ediyoruz. Küçük kızım da aynı şekilde ablasının yolundan devam ediyor. Ondan da ümitliyiz.
Kendini doğru şekilde ifade edebilen, çağdaş bilimsel düşüncenin gücüne inanmış, düşünebilen bir nesil yetiştirme çabasıyla, öğretmenlerinin öğretmen değil de bir anne ve baba gibi öğrencilere yaklaşması Renkli Bireyler Çocuk Evi'ni bir yuva gibi hissettiriyor.
rakamlarla
Neden Renkli Bireyler?
0
yıl
0
eğitmen
0
mutlu çocuğumuz